Rusya mahkemesinden LGBT yasağı: ‘Büyük bir panik var’

Rusya Yüksek Mahkemesi, “uluslararası LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel) hareketi”ni aşırılıkçı bir örgüt olarak kabul etti ve ülke genelindeki faaliyetlerini yasakladı.

Mahkeme, Rusya Adalet Bakanlığı’nın başvurusu üzerine toplandı. Kamuya kapalı yapılan toplantı sonunda basına yapılan açıklamada “davalı tarafından kimsenin toplantıda bulunmadığı” belirtildi.

Mahkemenin tanımladığı şekilde resmi bir “uluslararası LGBT örgütü” bulunmuyor. Bu da kararın nasıl uygulanacağı ve kimleri kapsayacağı konusunda büyük belirsizlik yaratıyor.

Rusya’da son yıllarda LGBT bireylere yönelik ciddi baskılar söz konusu.

Rus anayasasında 3 yıl önce değişiklik yapılarak evliliğin yalnızca “kadın ve erkek arasında” gerçekleşebileceği açık bir şekilde belirtilmişti.

Kararın açıklanması öncesi, geçen yıl eşcinsel olduğunu açıklayan St Petersburg yerel meclis vekili Sergei Troshin, BBC Rusya Editörü Steve Rosenberg’in sorularını yanıtlamış, olası kararın “uzun hapis cezaları” anlamına gelebileceğini söylemiş, “Bence bu, devletin LGBT aktivisti olarak gördüğü herhangi birinin ‘aşırıcı bir oluşuma dahil olma’ suçundan uzun hapis cezaları alabileceği anlamına gelecektir. Bu oluşumun içinde organizatör olarak yer alanlar çok daha uzun cezalarla karşılaşacaktır” demişti.

Troshin “Bu gerçek bir baskı. Rusya’daki LGBT toplumunda panik var. İnsanlar acilen göç etmeye çalışıyor. Aslında bunun için kullandığımız terim ‘tahliye etmek’. Kendi ülkemizden ayrılmak zorunda kalıyoruz. Bu korkunç” dedi.

LGBT hakları üzerine çalışan Rus sivil toplum örgütü Sphere Foundation’dan Noel Shaida da “Mahkemenin kararı büyük bir paniğe neden oldu çünkü bu yasakla kimlerin yargılanacağı tamamen belirsiz” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler kararı “çok talihsiz” olarak yorumlarken, İnsan Hakları İzleme Örgütü de mahkeme kararının tüm LGBT hakları hareketlerini tehlikeye attığını vurguladı.

Rusya’da baskı gören toplumlara yardım eden bir kuruluşta avukat olan Maxim Olenichev de kararla “bir korku iklimi” yaratıldığını belirtti.

Öte yandan muhafazakar siyasiler ve Rus Ortodoks Kilisesi kararı memnuniyetle karşıladı.

Rusya’ya bağlı Çeçenistan Özerk Yönetimi lideri ve Putin’in yakın müttefiki Ramazan Kadirov da kararı tebrik edenler arasında. Kadirov Çeçenistan’ın “tamamen heteroseksüel” olduğunu savunuyor.

LGBT toplumu üzerinde artan baskılar ve ‘geleneksel değerler’ söylemi

Son yıllarda yetkililer Rusya’daki LGBT toplumu üzerinde giderek artan bir baskı kuruyor. 2013’te “18 yaş altına ‘geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin’ propagandasının yapılması” yasaklanmıştı.

Geçen yıl bu yasak tüm yaş gruplarını kapsayacak şekilde genişletildi. Kitaplardan, filmlerden, reklam ve televizyon programlarından LGBT içerikler kaldırıldı.

Bu ay başında bir Rus televizyonu, “eşcinsellik propagandası yasağını” çiğnemekle suçlanmamak için, Güney Koreli bir müzik grubunun videosundaki gökkuşağı bayrağını sansürleyerek siyah-beyaz yaptı.

Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma’da, homofobik olmasıyla bilinen hükümet milletvekili Vitaly Milonov, LGBT gruplara yönelik yasakların “cinsel azınlıklar ya da bireylerin özel yaşamlarıyla ilgili olmadığını” savundu.

BBC Rusya Editörü Rosenberg’e konuşan Milonov, “Bu daha çok uluslararası LGBT hareketinin siyasi ajandasıyla ilgili. Kendi görevleri, hedefleri var. Siyasi bir güç, siyasi bir yapı gibi hareket ediyorlar ve bu yapının hedefleri Rusya anayasasıyla çatışıyor” dedi.

“Var olmayan bir şey nasıl yasaklanır?”

Rusya Yüksek Mahkemesi’nin belirttiği şekilde “Uluslararası LGBT halk hareketi” diye bir örgüt ya da siyasi yapı yok.

BBC Moskova Editörü Rosenberg de, LGBT karşıtı milletvekili Milonov’a bunu hatırlatarak “Var olmayan bir şeyi nasıl yasaklarsınız?” diye sordu.

Milonov’un yanıtı; “Bu kolay. LGBT haklarını savunan uluslararası yapıların Rusya’daki aktivitelerini yasaklayabiliriz, bu güzel, onlara ihtiyacımız yok” oldu.

Milonov LGBT hareketinin simgelerinden olan gökkuşağı bayrağını da hedef alarak “Bir sonraki adımı dört gözle bekliyorum; o da altı renkli gökkuşağı bayrağını yasaklamak. Bu bayrağa da ihtiyacımız yok. Bu bayrak geleneksel aileye karşı savaşın sembolü. Umarım Rusya’da kimse bu bayrağı taşıyamaz” dedi.

Vladimir Putin’in liderliğine Kremlin muhafazakar ve “geleneksel aile değerleri” çerçevesinde bir ideolojiyi benimsedi.

Rosenberg Rus yetkililerin LGBT hakları savunuculuğunu Batı’ya ait ve Rusya’ya düşman bir hareket olarak resmettiğini belirtiyor; “LGBT topluma uygulanan baskı, Rusya’nın ahlaki dokusunu savunmak olarak sunuluyor” diyor.

Yaklaşan seçimlerin etkisi mi?

St Petersburglu yerel siyasetçi Sergei Troshin “Bence mahkemenin kararı gelecek Mart ayında yapılacak başkanlık seçimleriyle de bağlantılı. Yapay bir düşman oluşturmaya çalışıyorlar” diyor.

Troshin, LGBT toplumu üzerinden “Batı’yla savaş veriliyormuş” gibi bir izlenim yaratılmaya çalışıldığını ekliyor; “LGBT toplumla mücadele Batı karşıtı retoriğe uyuyor. Bu muhafazakar ve Batı karşıtı seçmende karşılığı olan bir konu ve seçimlere kadar daha çok üstüne gidilecektir”.

Rusya’da trans ve non-binary (kendini ikili cinsiyet anlayışının dışında tanımlayan) kişilere yardım eden bir dernekte çalışan Maxim Goldman’a göre ise bu, “dikkati daha önemli konulardan uzaklaştırmak” üzere izlenen bir strateji.

Sphere Foundation’dan Shaida da, Rus yetkililerin dikkati Ukrayna’daki savaştan ve başarısızlıklarından başka yere çekmeye çalıştığını söylüyor.

Goldman “Yüksek Mahkeme’nin kararı açıklandığı anda ülkeyi en kısa sürede terk etmemiz gerektiğini fark ettik. Bu bir acil durum” diyor.

Goldman BBC’ye konuştuğunda bu onun Rusya’daki son günüydü. Steve Rosenberg’e konuştuktan sonra, topladığı küçük çantayla havalimanına doğru yola çıktı.

Kendisini non-binary olarak tanımlayan Goldman “Ülkem tarafından tamamen reddedildiğimi hissediyorum. Gücü elinde tutan insanlar, bizi korumak yerine, bizi cezalandırıyorlar. Buradan gitmek zorunda bırakıldım” diyor.

Troshin ise henüz Rusya’yı terk etmeyecek olsa da başına gelebileceklerin farkında; “Geçmişte LGBT haklarıyla ilgili çok konuştum. Hakkımda dava açılabilmesi için yeterli malzeme var. Umarım bu olmaz ama olabilir de. Ve bu çok korkutucu”.

“Rus toplumu korkuya gömülmüş durumda. Kullandığınız her kelimeyle bir mayına basabilirsiniz. Söylediğiniz tek bir kelimeyle kendinizi 5-10-15 yıl hapis cezası almış olarak bulabilirsiniz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir