ABD ve AB’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ulusal çıkarlarını engellemeye yönelik hamlelerine karşı uzun süredir Rusya ile ilişkiler geliştiriliyor. Batı merkezli dış politika yerine uluslararası dengeleri gözeten Türkiye’nin siyaseti KKTC’ye de sirayet etti. ABD ve AB ülkeleri KKTC’nin varlığını tanımadıkları gibi uzun süredir yavru vatanı Güney’deki Rum yönetimine eklemlemeye çalışıyor. Batılı güçlerin bu tavrına karşı KKTC yönetimi ise Rusya’yla yakınlaşma siyaseti izlemeye başladı.
Bir süredir Lefkoşa’dan Moskova’ya gönderilen mesaj trafiğinde artış yaşanıyordu. KKTC’den Rusya’ya son gönderilen mesaj, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Danışmanı Gökhan Güler’in, Avrupa Birliği (AB) ve Washington’ın Doğu Akdeniz’de egemenliğinin önlenmesi için Rusya’ya ikili iş birliğinin geliştirilmesi çağrısında bulunması oldu. Medya Günlüğü’nden Fuad Safarov’un aktardığına göre Rus resmi TASS Ajansının sorularını yanıtlayan konuşan Güler, Rusya ile KKTC arasında iş birliğinin bölge için faydalı olacağını belirterek, “İki taraf arasında her alanda iyi ilişkiler kurulmasının, AB ve ABD’nin Doğu Akdeniz’e hakim olma çabalarını boşa çıkaracak stratejik bir adım olabileceğine inanıyorum. Bu, bölgedeki güvenlik mimarisinin inşası bağlamında dengeleyici bir faktör olabilir” dedi.
Batı’nın önümüzdeki yıllarda Moskova’ya yönelik bir tehdit kaynağı olmaya devam edeceğini savunan ve bölgenin stratejik önemine vurgu yapan Güler, “Batı, bölgede Rusya’nın etkisini zayıflatmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışacak” diye konuştu.
ABD’nin uzun süredir Akdeniz’i militarize ettiğini ve üslerini konuşlandırarak Rusya’yı Karadeniz’de engellemeye çalıştığını söyleyen Güler şöyle devam etti:
“Batı merkezli bir dünya düzeni için mücadele eden Brüksel ve Washington’dan farklı olarak, Kuzey Kıbrıs çok kutupluluktan yana. Son 6-7 yıldır dünya, tek kutuplu uluslararası ilişkiler sisteminden, çok kutuplu bir uluslararası ilişkiler sistemine geçiş yapıyor. Çok kutupluluğun inşası açısından da KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki konumunun korunması gerekiyor. Bu nedenle Kıbrıs sorununun iki devletli çözümü Batı’nın değil Doğu’nun çıkarınadır.”
Kısa süre önce, Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Murat Zyazikov, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Batı’nın yaptırımlarına katılarak hava sahasını Rus uçaklarına kapatması nedeniyle KKTC uçuşlarını başlatabileceklerini ima etmişti.
Zyazikov daha önce de, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Ruslar için konsolosluk hizmetlerine başlamasının “çok gecikmiş bir karar” olduğunu söylemişti.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den Moskova ile Lefkoşa arasında diplomatik ilişki kurulması olasılığını değerlendirmesini istemesi de Rus medyasında büyük yankı yaratmıştı.
Moskova Sovyetler Birliği döneminden beri değişmeyen bir Kıbrıs politikası izliyor ve KKTC’yi tanımıyor. Ancak Ukrayna’daki gelişmelerin ardından bir yandan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Batı’nın yanında yer alması, diğer yandan Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin gelişmesine bağlı olarak Moskova’nın resmen tanıma aşamasına ulaşmasa da KKTC ile yakınlaşma olasılığı doğdu.